27 Ağustos 2009 Perşembe

at kendini denize


O mekanlardan biri.
Yıllar önce geceleri ruhumun dolaştığı yerlerden biri.
Dün Balçova'da bir "Cafe"ye gittik(gittim değil gittik; çünkü abimle).
Kafeden karşıya baktığımızda o kare geldi gözümün önüne.Tuhaf.
Bellek yanıltmadı beni.Ama inanmak istemeyenler öyle olmasını düşünsün mümkünse.
Bu bir değil iki değil.Daha önceleri rüyalarımda gezdiğim yerleri bazı filmlerde gördüm.
9-10 yaşlarıma tekabül eden "süper yerler gördüm" dedirten rüyalarım bir bir karşıma çıkıverdi.
Filmken umursamadım.Dünya işte.Başka nerde olacak ki böyle yerler? dedim durdum.
Ya ama bu kadar fazla dimi.
Tesadüf yok ki.Olsa bile bu kadarı artık tesadüfötesi.
Balçova'dan Kahramanlar'a -Fuarın bir kapısının olduğu yer- geçtik.
Gece de oradan dönerken 142'ye binip gecenin son otobüsünde olması gereken herkesi gördüm.
İki gazete okuyan adam.Biri daha genç.Birkaç durak sonra binen siyah çantalı bir abi.
İki-üç tuhaf tip.
Ve otobüsün ağlayan motoru.Ağrıyan başımın ağrısını unutturdu bu işkencemsi şey.
34dk'da eve varmanın sevinciyle kendimi zor attım içeri.
Bu arada internetten önkayıt işlemimi sorunsuz hallettim.Harcı yatırınca bir problem çıkmıyor haliyle...
Kasvet dolu yazımın sonuna geldik.Daha tüketmek istediğim milyon tane kelime var ama kısa keselim Aydın Havası olsun.
Hadi mıncırdım yanaklarınızdan.
Cici kalın.

Tuhafım.
Tuhafsın.
Tuhaf.

3 yorum:

  1. Bu aralar tesadüfötesi ya da olağandışı şeylerle karşılaşıyorum yea. Anlatılıyo yani, yaşamadım da. =_="
    Tuhaf gerçekten.
    Tuhafız.
    Tuhafsınız.
    Tuhaflar. V:

    YanıtlaSil
  2. Bana da işte geçenlerde oldu.
    Gülo,noliiiy :P

    YanıtlaSil