30 Nisan 2010 Cuma

alışveriş zamanı.
toparlanma zamanı.
ve unutma/unutturma zamanı.

**


26 Nisan 2010 Pazartesi

bana biraz renk ver

Takıldım bu kelime bütününe.Zira hala siyahım.Simsiyah.En azından o böyle düşünmekte.Zeus'tan bahsediyorum.
Ha bu arada:
214'te katliam! Gürültü ve oda insanları arasındaki şiddetli geçimsizlikten dolayı cinnet geçiren EGÇ başta odanın evcil hayvanı Z. olmak üzere N.Y., D.K.,İ.B. ve 119 fertlerinden S.H.,F.G.'i ayrı bir cinnet girişiminde kafa kopararak efendim ne söylesem yastıkla boğarak filan öldürdü.
Ayrıntılar Sayfa 3'te... 
Zeus.Sana karşı hislerimi bilemiyorum tam olarak ama anlatmaya başlarsam eğer abukça şeylerden öteye gidemeyecekmişim gibi.Susmalıyım gibi geliyor.Ama nereye kadar?Bilemiyorum.Düşünemiyorum.Hayal kurmak fobim oldu sanki.Korkutucu ve iğrenç.Çünkü kırılacak kadar hassaslar.İnsanlarsa kırabilecek kadar sert.Can yakıcılar.Hayatımdaki "son üzücü" Zeus sanırım.Onunla kalsa bari.Neyse kopmalıyım.Astral bir yolculuğa çıkıyorum.Kerbelos'u kulübeye bağladım.Görüşmek üzre.Başbaş.

-yazıdaki kısaltmaları merak eden bana ulaşabilir.-

14 Nisan 2010 Çarşamba

Kankam İçin ;D

Kaşarların başına bela olduğu çok sevgili kankam Aslı için yazıyorum bu yazıyı.Okuyan herkesin de içinden bile olsa değerlendirmesini istiyorum durumu.

Olay şöyle başlamakta.Aslı, KYK'ya yerleşti bok varmış gibi.Sevgilisi Murat, odanın gözde bekarı seçildi 2 kaşar tarafından.Ki bu kaşarların biri aşık oldu Murat'a.Aslı bir gün yine bok varmış gibi tamamen saflığından Murat'ın telefonundan Serda kaşarına mesaj attı.Kısa mesaj hakkım bitti ayağına.Bunu fırsat bilen iki insanımsı, numarayı kaydedip Murat'la mesajlaşma çabası içine girdiler.Öyle bir çabadırki bu Murat'a, Aslı'nın burda erkeklerle görüştüğünü filan dahi anlatıp, abuk subuk hikayeler uydurup Murat'a kısa mesaj olarak iletmişlerdir.Yetmezmiş gibi Eskişehir'e Murat'ı görmeye dahi gitmişlerdir.Murat Serda'ya çakmıştır bir rivayete göre.Neyse.Tüm bunları ve daha bir sürü yapılan götlüğü sineye çeken Aslı, huzura erdim derken tam, odada içilen iki sigara sonrası Serda salağının olay çıkartmasıyla patlayıverdi.Ve kendisini tebrik edmek istiyorum takdire şayan hareketinden ötürü, Serda buraları terketmeye karar verdi ve abisini aradı.Hahha ne güldüm moruk.

Neyse sevgili kankam Aslı, seni öyle çok seviyorumki şuan kendini lavaboya kapatan mal Serda zırıl zırıl ağlarken yaptıklarıyla yüzleşiyor.Pişmanlığıyla belki de.Umrumda mı çok?Hiç sanmıyorum.Canım kankam şu anda vize çalışmakta.Ben ise Güzide'nin bilgisayarından yurt bahçesi manzaralı odadan dışarıya bakıp temiz havayı içime çekip bunları döktüm html satırlarına.
Ve Ahmet'i düşünüyorum şuanda.Mesaj atmalı bana artııııkk.
Ha bu arada her ne kadar feysimden silinmişte olsa yeniden eklendim ve telefon numarası var bende.Bu da mutluluk. =)

öptüm seni moruk
Allah'a emanet hadi bakalım.

12 Nisan 2010 Pazartesi

yağmurlu havada şemsiye kullanmamak

Zeus eve döndü.Otogara gitmek için servise binecekti ve ben de servise binene kadar ona baktım. :) O da baktı.Gülümsedi ve gitti.Şimdi de ders çalışma zamanım geldi.Hazır o yokken, dikattimi dağıtan başka şeyler çıkmadan derslerime yoğunlaşmalıyım.Doğru zaman şu önümüzdeki 6 gün.Onu özlüyorum.
...

10 Nisan 2010 Cumartesi

ya kan damlaları gözden akarsa?

Gök gürültüsüyle oynamam gerektiğini hissediyorum.Yıldırımla.
Kod adı: Zeus.

Bugün yolda yürüyordum.Bir elimde sigara.Sonra meskenime geri dönüp köpeğimi aldım.Adı Kerbelos.Ceketimin kapşonunu taktım ve yürümeye başladım.Ayak bileğime kadar uzanan ceketim siyahtı.Gölgem muhteşem gözüküyordu.Ardından akşam güneşi yerini kara bulutlara bıraktı ve şiddetli gök gürültüsüyle yağmur başladı.Şimşekler ardı ardına çakıyordu.Işık saçan gökyüzünden aşağıya doğru baktım ve insanların kaçıştığını gördüm.Acıydı.Kimse kalmıyordu etrafta.Birden yerde siyahı dağıtan bir leke belirdi.Kırmızı.Kandı bu.Başımı yukarı doğru kaldırdığımda boynumdan kafamın yere düştüğünü farkettim.Aldım onu ve boynuma oturttum.Kafamı gövdeme doğru bastırarak yağmurdan rezil hale gelmiş kulübeme geri döndüm.Kerbelos köşeye oturdu.Bana bakıyordu.Ben ise başımı dikip uzandım.

Ürperttim değil mi azıcık?..
Evet işte başımın içindeki şey o kadar bulanıkki bilinçaltımdakileri dökmeye başladım sanırım.Ya da bilincime hiç yerleşmemiş olanları.Her neyse.Ne demiştik, ben aşığım.Zeus'a.
Onu görmek istiyorum.Bugün sadece 5dk görebildim.Özledim.İçimi titratiyor bakışları. 

myLove ~ tek istediğim bu

Şarkının sözlerini çevirin.Ya da hazır çevrilmişini okuyun.Ya da hiçbirini yapmayın.Umrumda değil açıkçası. :)
Aklımdan bir sürü şey geçiyor.Burnumun akması dışında beni mutlu eden şeyler var.Mesela arkadaşlık isteğimin onaylanmış olması.Bu bir başlangıç sadece.Ama büyük bir olay benim için.Kutlanmalı yani.Saçmalama kapasitemi dolduramadığımı düşünüyorum şu günlerde.Kendimi tanımlayamadığımı söylemiştim.Birşeylerim eksik.Can yakabiliyorum.Vücudumun her yerinden özellikle de kalbimden dışarı kancaları çıkardığımı farkediyorum.Yaklaşanı kanatıyorlar.Birşeylerin üstüne gittiğimde daha da can yakıcı oluyorum.İyi ce kanatıyorum.İstemeden aslında.Zarar vermek istediğimden değil bazı şeyler.Bikaç şey var, ah evet onlar isteyerekti.Damara basma muhabbeti işte.Hava süper burda.Denizli'yi seviyorum.Konudan konuya atlamayı da.Kafada takip edilemez şeyler yapmayı da.Güldürmeyi de.Özlenmeyi, ve onunla göz göze gelmeyi de seviyorum.Her gözüe baktığımda ölecekmiş gibi olmak.Bunu gerçekten özlemiştim.Yeniden aynı şeyleri hissetmek.Evet.Onu da seviyorum.
Adı Ahmet.
Onu gerçekten seviyorum.
<3

9 Nisan 2010 Cuma

I'd like to make myself believe. That planet Earth turns slowly.

aşık oldum ben.
gerçekten.
çok zorlanıyorum.Eskisi gibi uzun ve manidar cümleler kuramaz oldum.Hatta kelimeleri bile toparlayamıyorum arada.Hissediyorum.Farkediliyor.Sıkıldım.
Yoruldum çabalamaktan.Kulübemin çatısına oturup tüm gün etrafa bakınasım var.Snoopy misali.
Köpek olmadığımın farkındayım.Ama o da aşık.
Günlerden hastalık günü, saatlerden ilaç saati.
Ve yine avuç dolusu rengarenk bir sürü hap.
Ne kadar ilgi çekici.
Konuşasım yok pek.
Yorumlayın beni.Tanımlayamıyorum kendimi.

7 Nisan 2010 Çarşamba

yağmurdanakmışgoldenrosegözfarı

Paramore- That's what you get.
Evet.Kafayı yedim.Kısmen.
Daha çok yeni.Ama ben yapabileceğime inandım.
Sanırım yapabilirim.Çalabilirim.
İzleyip görücez artık.
Vizelerime ramak kaldı.10 gün yani.
Kasmaya başladım.Korkuyorum azıcık.
Diğ.Seni özledim, konuşsak çok iyi olacak.
Atak geldi yine geçen akşam.Bahçedeyken hemde.Sağlık problemleri insanı ne hale sokuyor görebiliyoruz.Daha hızlı daha da hızlı yaşamaya çalışıyorsun.Hızlı yaşa genç öl. Olay bu işte.
Sıkıldım.Eskiden neler yaptığımı düşündüm bir süre.Sonra zamanın nasıl da abuk şeylerle dolduğunu ve aslında hiçbir insanın zamanının kendine yetmediğini farkettim.Sadece bende böyle değil bu.Hayat gerçekten acımasız.
Bugün.Bugün mübarek olum.Burslar yatıyor ya ondan.
Kaçtım ben.
cut.

4 Nisan 2010 Pazar

ve gül güzeli ölür...

Masal perisi rüyalarına girdi onun.Kararttı dünyasını.Dinlemek istemiyor artık o masalı.Korkutuyor çünkü onu.Korkuyor gerçekten kaybettiğini duymaktan.Çok ağladı o.Çok istedi herşey başa dönsün.Ama öleni geri getiremeyizki.O da anladı bunu.Üzülmüyor artık eskisi gibi.Çünkü öleni geri getirmeye gücü yetmez.Masum yaşananlar aynı masumiyetle kaldı zamanda.Tebessüm veren anılar gelir oldu hep aklına.Kavgalar hatırlanmıyor artık.Temiz kaldı herşey.Kapandı kalbinin kapıları.Zincirler vuruldu.Örümcekler ağ yapmaya başladı kilide.